- uğramak
- -e1. 顺路探望, 顺路拜访: Eve giderken biraz size uğrayayım. 我回家时, 顺便去您那儿一下。Okula gitmeden önce Ayşegül'e de uğradım. 我上学前去了阿伊赛居尔那儿一会儿。Çoktandır bize uğradığın yok, bir fırsat bulursan geliver, bir kaynatalım. 你好久没到我们这里来了, 有机会过来我们好好聊聊好吗?2. 经过, 通过, 途经: Bu yol kızılay'a uğrayarak Çankaya'ya gider. 这条路经过克泽拉伊通往昌卡亚。Kışkapı'ya giden yol Ulus'a uğrar. 通往德什卡普路经过乌卢斯。3. 跳出, 跃出, 跑出: Bunu duyunca hemen sokağa uğradı. 他一听说这事就立即跑了出去。Deprem başlayınca herkes sokağa uğradı. 地震一开始所有人都跑到了户外。4. 受到, 遭受, 经受: felâkete \uğramak 遭受不幸, 倒霉 hastalığa \uğramak 生病, 得病, 患病, 害病 hayal kırıklığına (或 sukutuna) \uğramak 失望, 扫兴 iftiraya \uğramak 受诽谤, 遭诋毁 Doğu Anadolu yine deprem felâketine uğradı. 东阿那多卢又遭 受地震灾害。Adamcağız neye uğradığını anlayamamıştı. 可怜的人无法明白他遭受了什么不幸。5. 〈神话〉碰到, 碰见, 遇到, 遇见(鬼、妖精等): Orada dolaşma,uğrarsın. 不需在那儿转悠, 那儿会遇到不祥之物。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.